18 Kasım 2015 Çarşamba

2. BÖLÜM


Walther marka 9 mm tam otomatik silah, ağzı açık bir zarf içine konulmuş pasaport ve kimlik, başka bir zarf içinde 50 bin TL nakit para ve bir banka kasası anahtarı, son olarak ağzı yapıştırılmış bir diğer zarfın içinde kendisine ithafen yazılmış olduğunu düşündüğü bir mektup. Bütün buldukları bunlardı ancak bu envanterden kafasındaki sorularının büyük bölümüne ilişkin cevaplar bulacağına inanmak istiyordu. Silah, bele takılan cinste bir kılıfın içine yerleştirilmiş ve şarjörü tam olarak doldurulmuştu. Pasaport ve kimliği incelemeyi ertelemiş, içinde mektup olduğunu düşündüğü zarfı bir harfinin zarar görmemesine özen göstererek açmıştı.

“asla geriye dönme, yeni bir hayat kur kendine, sorma, soruşturma, yalnızca yaşa. Hep evlenmek ve çocuk sahibi olmak isterdin. Bunun için yeterli zamanın ve kiralık banka kasasında hiç çalışmadan yaşamanı sürdürmeye yetecek miktarda paran var. Bugünün, yeniden doğduğun ‘doğum günün’ olduğunu farzet. Çok ta yalan sayılmaz. Bugün yeniden başla hayata bir ev, bir araba al. Şuan içinde bulunduğun evin 1 yıllık kirası peşin ödendi ancak yeni bir ev alınca anahtarı kapıcıya teslim et ve kişisel eşyalarını alarak burayı terket, silahı her zaman ulaşabileceğin ama göz önünde olmayan bir yerde tut (kim bilir belki ihtiyacın olur). Kendine bir hikaye uydur. Geçmişine dair hiç kimseyle konuşma. Muhtemelen bir şey hatırlamadığın için bu senin için çok ta zor olmayacak. Hep ege bölgesinde İzmir de ya da Aydın da yaşamak isterdim. Şehir değiştirmek yeni bir başlangıç yapmak için iyi bir fikir olabilir. Ve unutmadan kızım olursa ona Hazal adını ver. Eski yaşamından yeni yaşamıma bol şanslar diliyorum. Ardına bakma, dünü düşünme, bugünü ve yarını yaşa, mutlu ve huzurlu ol…

Sevgiler

11.06.2014


El yazısı ile yazılmış notu koltuğun üzerine bırakıp hızla mutfağa geçip, mutfak dolaplarını karıştırmaya başladı. Çekmeceleri açıp kapıyor bir şey arıyordu. Aradığını buzdolabının üzerinde buldu.

Buzdolabına mıknatıs ile tutturulmuş not defteri ve kağıdı alarak koltuğa geri döndü. Ve okuduğu ilk cümleyi aynen yazmaya başladı.

“kahretsin” dedi, bir kriminal inceleme yapılmalıydı ancak çıplak gözle bile yazının kendi el yazısı olduğu açıkça görülüyordu.

Kimlik ve pasaportun bulunduğu zarfı aldı eline, en azından az sonra kendi adımı soy adımı öğrenebileceğim diye düşündü. Zarfı açıp önce kimliğe baktı, isim hanesinde “Hasan Kaya” yazıyordu, doğum yeri İstanbul, Doğum tarihi 03 Şubat 1969. Kimliğin tersini çevirdiğinde Nüfusa kayıtlı olduğu yer Beşiktaş, Hisarönü Mahallesi yazdığını gördü ve “Doğma büyüme İstanbulluymuşum !demek “ diye fısıldadı burnundan nefes verirken acı acı gülümseyerek. Gerçek olmadığına emin olduğu kimliği elinden fırlatıp attı. Sonra birden bir şey geldi aklına ve kimliği attığı yerden tekrar eline alıp veriliş tarihine bakmayı akıl etti: 04/06/2014, Veriliş nedeni: Yenileme.

“hah !” dedi “kesinlikle sahte”.

Kendi kendine yazmış olduğu mektupta atılan tarihten nerdeyse bir hafta önce yeni bir kimlik çıkarma fikri çok inandırıcı gelmemişti. “yeni hayat için yeni kimlik he…ne ilginç tesadüf !”

Hemen zarfın içinden pasaportu çıkarıp, veriliş tarihine baktı. Ama bu sefer emin olamayarak kafası daha da karıştı. Pasaportun veriliş tarihi 02 Kasım 2013 ‘tü. Ve pasaportta yazan tüm bilgiler kimlik ile aynıydı. Sahte kimlik fikri çürümeye başlamıştı.

“siktir” diyerek fırlattı pasaportu. Çok küfür eden bi adam mıydı ? bilmiyordu ama küfretmek gelmişti içinden. Elinde bir tek sahte kimlik ipucu var iken, pasaportun veriliş tarihi kısa bir sürede çürütmüştü bunu.

Dolaba doğru gitti, kapağını açtı ve içecek bir şeyler baktı. Ne sevdiğini bile bilmiyordu. Eli, % 100 elmadan üretildiği iddiasında bulunan meyve suyuna uzandı. Cinle güzel gider diye geçirdi içinden. Sonra alkol içen birimiydim acaba düşüncesiyle kıkırdadı.

“Ne boktan bi durum. İçki içen biri miyim? Yoksa dindar biri mi? Sağ görüşlü ya da bir sosyal demokrat? Takım tutar mıydım? Araba al demişim ya kendime acaba araba kullanmayı biliyor muyum, bir ehliyetim var mı? “

Meyve suyu kutusunu kaldırdı ve kutunun üstünde yazanları okumaya başladı. Ne arıyorum acaba diye düşünürken son kullanma tarihi ve üretim tarihi yazan bölümleri okudu. Eğer 2014 yılında isek daha varmış diye geçirdi aklından. Sonra birden elindekini tezgah üzerine bırakarak uçan adımlarla sehpa üzerine fırlatmış olduğu pasaportu aldı eline.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

GİRİŞ

Polisiye kurgu kısa öykü türündeki bu yazımda yer alan kişilerin ve olayların gerçek kişi ve olaylarla hiç bir ilgisi yoktur. iyi okumal...